Captain Marvel Hakkında Bilinmeyenler

Bir süper kahraman olmadan önce yan karakterlerden biri olan Carol Danvers, ilk kez 1968 yılında karşımıza çıkmıştı ve 1970'lerin sonuna kadar herhangi bir süper güce sahip olmayan sıradan bir insandı. 

İki erkek kardeşine ablalık ederek büyüyen ve babasının gözünde erkek kardeşleriyle eşit olmak için çok çaba sarf eden Carol'ın hikayesi, babasının kadın-erkek eşitliğine inanmayışı ile başlıyor. Babasının baskılarına karşı gelerek 18 yaşında Amerikan Hava Kuvvetleri'ne katılan genç Carol, evrenin en güçlü ve saygı duyulan süper kahramanlarından biri olmadan önceki zamanlarında bile nasıl bir savaşçı olacağını kanıtlamış adeta. Amerikan Hava Kuvvetleri'ndeki ilerleyen yıllarında binbaşı rütbesine kadar yükselen Carol, NASA'nın yürüttüğü bir projeye dahil olarak Kree ırkı ile tanışmış ve süper güçlerini kazanıp Captain Marvel'a dönüştüğü trajik bir olay yaşamıştır. 

Captain Marvel'ın bir hikayesine göre, Captain Marvel aslında dünyada Dr. Lawson adıyla bilinen ve asıl adı Mar-Vell olan bir Kree'ydi. Aynı zamanda Carol'ın iş arkadaşı ve sevgilisi olan Captain Marvel, bir patlama sırasında Carol'a siper olmuş ve kendi Kree genleriyle Carol'ın insan genlerinin karışmasına neden olmuştu. Sevgilisine ithafen kendini ve güçlerini Ms. Marvel olarak tanıran Carol, sevgilisinin ölümünün ardıdan onun adını alarak Captain Marvel olmuştu. Ancak var olan bir süper kahramanın kadın versiyonu gibi görülmesinin yeterince orijinal olmadığı düşünüldüğü için filmde ilk Captain Marvel'a ve Carol Danvers'ın adının nereden geldiğine değinilmedi. 

Marvel Sinematik Evren'deki en güçlü süper kahraman olan Captain Marvel'ın hikayesi, bazı kaynaklara göre değişiklik gösterebiliyor. Bir kaynakta ilk Captain Marvel, Carol'ın iş arkadaşı ve sevgilisi olan Mar-Vell isimli bir Kree olarak karşımıza çıkıyor. Carol'ı bir patlamadan kurtarmak için önüne atladığında Carol ile DNA'ları birleşiyor ve Mar-Vell oracıkta ölüyor. Başka bir hikayeye göreyse Carol, Mar-Vell ile kapışmak zorunda kaldığı sırada patlayan bir makine bütün gerçekliği değiştiriyor. Filmde ise bambaşka bir origin hikaye karşımıza çıkıyor. 

Fiziksel özellikleri, güçlü duruşu ve taktiksel zekası onu hayran olunası kılmaya yetse de, Captain Marvel bunlardan daha da fazlası olan bir kahraman. Çizgi romanlarında söz edilen güçlerini ise şu şekile sıralayabiliriz: 

İnsanüstü Güç, Hız, Dayanıklılık ve Refleksler

Enerji Absorbe Edebilme

7. His (Rakibinin hamlelerini tahmin edebilme ve tehlike sezgisi

Sınırlı Ölümsüzlük

Uçma

Asker Temelli Dövüş Bilgileri

Üstün Pilotluk Yeteneği

Pek Çok Dili Konuşabilme (Kree Dili dahil)

Moleküler boyuttaki enerjiyi kullanarak kıyafetinin görünümünü değiştirebilen ve o zamanlarda Ms. Marvel adıyla tanınan Carol Danvers, Captain Marvel ismini kullanmaya başladıktan sonra Captain America'nın tavsiyesiyle yeni bir kostüme geçiş yaptı. Ve biz de filmde onu, bu kostümün yeni bir uyarlamasıyla izledik. 

Magneto'nun kurduğu Brotherhood of Evil Mutants'taki Destiny, Ms. Marvel'ın varlığını sezmiş ve sonradan X-Men'e katılacak olan Rogue ile Ms. Marvel'ı ilgilendiren bir kehanet öne sürmüştü. Dokunduğu kişinin özelliğini alabilen Rogue, Ms. Marvel ile tek başına karşılaştığı sırada; Ms. Marvel'ın güçlerini emerken bir şeyler ters gider. Süper güçlerin yanı sıra Carol'ın alt benliğinin depresif taraflarını da alan Rouge'u, Magneto kurtarır. Carol bütün güçlerini kaybettiği sırada Spider Woman tarafından kurtarılır. Profesör Xavier'in yardımıyla hafızasına ve tecrübesine kavuşmasına rağmen hala gücü olmayan Carol, X-Men'e katılır. 

Bu çizgi roman, Disney'in artık X-Men'in haklarını eline almasıyla sinematik evrende görebileceğimiz bir hikayeye dönüşecek mi acaba? Merakla bekliyoruz... 

Carol teyzesine inanılmaz bir sevgi besleyen minik Monica, onu aynı zamanda da idol olarak görüyordu. Çizgi romanlara göre de, Monica ilerleyen yıllarda New Orleans Sahil Güvenlik Teğmen'i olarak göre yaptığı sırada, Amerikalı bir teröristin enerji silahına maruz kaldığı için süper güçler kazanıyor. İlk başlarda kendisine Captain Marvel diyen Monica Rambeau, daha sonradan adını Photon olarak değiştiriyor. Pulsar ve Spectrum olarak da bilinen Photon; kendini herhangi bir enerji biçime dönüştürebilen, elektromanyetik spektrum enerjilerini manipüle etme ve kozmik ışınları kullanma gibi özelliklere sahip güçlü bir kahraman olarak Spider-Man'in kurduğu Mighty Avengers ekibinin bir üyesi olarak yerini almıştı. 

Çizgi romanlara göre, Star Wars: Episode IV - A New Hope filmindeki Chewbacca karakterinden esinlenilerek kedinin adı Chewie konulmuştu. "Peki filmdeki adı neden Goose olmuştu?" diye düşünüyorsanız, bu sorunun cevabı da Top Gun filminde Anthony Edwards'ın canlandırdığı Goose Bradshaw karakterine dayanıyor. 

Çizgi romanda savaşın çıkma nedeni olarak, üstün bir ırk olmak isteyen Kree halkının üstün teknolojiye sahip bir Skrull gemisini kaçırması gösteriliyordu. Yani aslında Skrull halkı, Kree halkından daha üstün iken filmde, Skrull'lar iyi kalpli ve Kree'ler tarafından mağdur edilmiş bir halk olarak gösterildi. 

Daha önceden tanıdığımız ve Captain Marvel filmi ile daha fazla bilgi edindiğimiz Kree ırkının baş düşmanı olan Skrull İmparatorluğu, daha önceden çizgi filmlerde ve çizgi romanlarda çok fazla görülmesine rağmen beyaz perdede ilk defa bu film ile tanıtıldı. Üstelik Ben Mendelsohn'ın hem Skrull Lideri Talos'u hem de Keller karakterini başarıyla canlandırdığını görme fırsatını yakaladık. 

Captain Marvel 90'lı yıllarda geçeceği için Samuel L. Jackson bilgisayar teknolojisiyle gençleştirildi. Daha önceden Marvel filmlerinde geri dönüşler için kullanılan bu teknik, ilk defa film boyunca bir karakteri gençleştirmek için kullanıldı. 

Brie Larson'dan önce Captain Marvel karakteri için; Katheryn Winnick, Natalie Dormer, Emily Blunt, Katee Sackhoff, Yvonne Strahovski ve Rebecca Ferguson gibi isimler düşünülmüş. Jude Law'ın canlandırdığı Yon-Rogg karakteri içinse neredeyse Keanu Reeves seçilecekmiş. 

Rolüne en iyi şekile hazırlanmayı hedefleyen Brie Larson, 9 ay boyunca her gün 4 saat antreman yaparak judo, box ve güreş öğrenmiş. Aynı zamanda Nellis Hava Kuvvetleri Üssü'ndeki aktif görevde olan pilotları ziyaret ederek rolü için araştırma yapma fırsatı da bulmuş. 

Brie Larson'ın kedilere karşı alerjisi olduğu için, Goose ile olan sahnelerde kukla ve görsel efekt teknolojisine başvuruldu. Filmin favori karakterlerinden olan Goose'un ayrı sahnelerinde ise 4 farklı kedi kullanıldı. 

Carol Danvers, Blockbuster dükkanına düştüğünde etrafı incelediği sırada, bir video kaseti eline alıp detaylıca bakmıştı. O video kaset The Right Stuff filminindi ve filmde, Mercury tipi roketleri kullanmak için yetiştirilen geri plandaki test pilotlarının öyküsünü anlatıyordu. 

Filmin son sahnesinde Carol, Monica'nın yıllardır onun için sakladığı Hava Kuvvetleri pilot ceketini kostümünün üstüne giyerek uçuyordu. Bu da 90'lı yıllardaki süper kahramanların asi görünümlerine (X-Men'deki Jean Grey'in deri ceketi ve Wolverine'in motorsikleti gibi) bir göndermeydi.

Nick Fury, filmin sonlarına doğru Goose'a, "Beni yemeyeceğine dair sana güveniyorum." demişti. Bu replik, Captain America Winter Soldier filminde Captain America'ya "Birine en son güvendiğimde bir gözümü kaybetmiştim." demesine neden olacaktır. 

Brie Larson, 2016 yılında rol aldığı Room filmindeki olağanüstü performansıyla "En İyi Kadın Oyuncu" Oscar'ını kucaklamıştı. Oğlu ile bir odaya hapsedilen bir anneyi canlandıran Larson, Captain Marvel rolü için uygun olmadığını yönünde yapılan eleştrilere karşı gereken cevabı çok önceden vermiş anlaşılan!

Marvel Sinematik Evreni'nin ilk yönetmen ikilisi Russo kardeşlerin (Anthony Russo ve Joe Russo) ardından, Captain Marvel filminde Ryan Fleck ve Anna Boden ikilisi yönetmen koltuğunu paylaştı. Üstelik Anna Boden, Marvel Evreni'nin ilk kadın yönetmeni ünvanının da sahibi oldu. 

17 yaşında Amerika'ya giden ve Chicago'da caz eğitimi alan Pınar Toprak, dünyanın en iyi müzik okulu olan Berklee College'de film müziği alanında da eğitim görmüştür. Pixar'ın kısa filmlerinin ve Fortnite oyununun müziklerini besteleyen başarılı müzisyen, Marvel'ın seçmelerine büyük bir orkestrayla prodüksiyon yaparak demosunu videoya çekmiş. Orkestrayla birlikte karakter ve film hakkında konuştuğu bir videoyu da demonun yanına iliştiren Pınar Toprak, Marvel'ı etkilemeyi başarmış ve en büyük hayakini de gerçekleştirmiş. Biz de filmin müziklerinden etkilendik ve kendisiyle gurur duyduk!