İsyan (Equilibrium)

■ ■ İNSANLARIN DUYGUSUZLAŞTIRILDIGI BİR DÜNYA... ■ ■ Hem teknik açıdan hem görsel malzeme açısından hemde senaryo olarak alıntı veya farklı biryerlerden esinlenmiş bir film. Eleştirmenlerin bu film hakkındaki düşünceleri olumsuzdu genel olarak. Ama filmin mükemmel oldugunu da kabul etmek gerek. Film Gişede büyük bir zarar kaybı yaşamıştır. Nedeni bilinmez belki eleştirmenlerin yerden yere vurmasından dolayı belkide bir ülke yönetme şeklini eleştirdiği içindir. Zaten filmdeki insanlar İçi boşaltılmış, düşünmeyen birer köle durumundalar. İnsanların hissedemediği gülmediği, ağlamadıgı ve hissedenlerin ise infaz edildiği bir karanlık ülke yaratılmış.Ben filmin birçok sahnesinin duygusal ve pskolojik açıdan etkileyici oldugunu düşünüyorum. Direnişin başkahramanı Preston'un şans eseri bir gün ilacını düşürmesi ve bundan dolayı hissetmeye başlamasıyla Totaliter düzene başkaldırışını anlatmakla yetinmiyor film. İnsanların duygusuzlaştırıldığı bir dünya. Sanki bizlerde bu yolda ilerliyoruz. Şiddetle tavsiye 10/ 8.0

Duygular hakkında öğrenmen gereken ilk şey bir bedeli olduğudur… Bu filmi izlemeye başladığımda nedense filmin George Orwell'in 1984 isimli kitabından esinlenildiği fikri belirdi kafamda. Kitaptan farklı olan bir çok yönü olmasına rağmen ana fikir bakımından o kadar çok ortak yönleri var ki kitaptan esinlenildiğini düşünmemek elde değil. Totalitarizm'e , sosyal adaletsizliğe karşı o kadar güzel ve düşündürücü mesajlar barındırıyor ki film ister istemez birden bire ne olduğunu anlayamadan filmin atmosferi sizi içerisine alıyor. İnsan denilen varlığın nasıl kontrol altına alındığını , başlarında biri olmadan yaşayamayacakları fikri o kadar güzel irdelenmiş ki bunu yaşatabilen ender filmlerden birisi olmuştur . Yakın gelecekte bizi böyle bir yönetim mi bekliyor sorusu ister istemez akıllarda belirsede bana göre sorulması gereken ana soru şu ; Bu filmde anlatılan ve hayal ürünü olduğu söylenen dünyadan çok mu farklı bir dünyada yaşıyoruz. Duyguların yasaklandığı , bir despotizm sisteminin uygulandığı bir dünyada yaşadığımız düşüncesi beni fazlasıyla meşgul etmekte. Teknik anlamda yaşadığımız dönemde gelişmeler olsada teknoloji insanları ne kadar özgürleştirdi ? Yaptığımız her hareket kontrol altında değil mi ? Her yerde kamera var ve bunlar bizim özgürleşmemiz ve daha huzurlu bir dünyada yaşamamız için oraya yerleştirildi düşüncesi kafamızın içerisine girmesine rağmen gerçekten o kameralar bizi korumak için mi yoksa kontrol altında tutup sistemlere karşı gelmemizi engellemek için mi oraya yerleştirildi ? Üzerimizde taşıdığımız kimlikler bizim sosyal hayatta yaşantımızı kolaylaştırmak için mi yoksa nerde ne yaptık bunun kaydını tutmak için mi verildi bizlere. Bu bir film değil . George Orwell bu sözleri söylerken , kontrol ediliyorsunuz , böyle bir dünya olacak derken yıl 1947'yi gösteriyordu. İnanın bu filmden farklı bir dünyada yaşamıyoruz. Eleştirmenler ne derse desin , film alıntı veya çalıntı bile olursa olsun , verilen politik mesajlar ve gerçekçi anlatımıyla her zaman en beğendiğim filmler arasında kalacaktır. Her şey bitti. Bizi biz yapan her şeyi yok ettik. 11