Benden Bu Kadar

Yıllar önce izlemiştim ama unutmuşum. Dün validemin psikoloji ödevi için birlikte tekrar izledik. Efsane filmlerden biri zaten. Kısaca ne anlatıyordu, bilmeyenler için özet geçeyim. Huysuz ama başarılı bir yazar olan Melvin Udall (Jack Nicholson) ile tanışırız. Zamanının çoğunu yazarak geçirdiği güzel bir dairede tek başına yaşamaktadır. Günlük kahvaltı ritüeli, kimseye dokunmadan ya da herhangi bir çatlağa basmadan yakındaki bir kafeye yürümekten ibarettir. Kafede hep aynı yere oturur ve adı Carol (Helen Hunt) olan aynı garson tarafından servis edilmeyi talep eder. Carol aslında kafede onun sürekli patlamalarına ve acımasız yorumlarına katlanabilen tek kişidir. Melvin'in günlük rutini, hayatını etkileyecek iki olayla değişir. Birincisi, Simon (Greg Kinnear) adındaki homoseksüel sanatçı komşusu bir kaza geçirir ve Melvin istemeyerek de olsa onun yokluğunda köpeğine bakmayı kabul eder. İkincisi, Carol'ın oğlu Spencer (Jesse James) hastalanır ve o da işinden ayrılır. Carol'ın kendisine hizmet etmek için orada olmadığı gerçeğini kabullenemeyen Melvin, hayatına yeniden düzen getirmek için onu bulmaya çalışır. Bu olaylar dizisi Melvin'i rutinini değiştirmeye zorlar ve aynı zamanda Carol ve Simon ile göründüğü kadar kötü olmadığını kanıtlayan beklenmedik bir dostluk kurar.