Alice (Jessica Chastain) ve Celine (Anne Hathaway), başarılı kocaları ve aynı yaştaki oğullarıyla geleneksel bir yaşam tarzı sürmektedir. Trajik bir kazanın ardından hayatın mükemmel uyumu bir anda bozulur. Suçluluk, şüphe ve paranoya birleşerek aralarındaki yakın bağı çözer.
Mother’s Instinct
6,7/10
(16 oy)
30
kullanıcı bu
filmi izledi
filmi izledi
7
kullanıcının
favori filmi
favori filmi
Hata Bildir
Listeme Ekle
veya
Yeni Liste Oluştur
Liste ismi en az 3 karakter olmalıdır!
Film Afişi

Yorumlar (15)
Filmin 2.bölümü çocuğunun ölümünü kabullenemeyen, Hathaway’in hayat verdiği Celine’in yası sonrası normal hayata dönme çabalarını izlemeye başlıyoruz. Lakin daha önce ruhsal sorunları için tedavi görmüş Alice’in paranoyası ile Celine’in tutarsızlıkları arasında gidip gelemiyoruz. Belki yazar da senarist de yönetmen de bu ikilem arasında kalınmasını istemiş olsa da baştan Celine’nin birilerinin başına bir çorap öreceği ayan beyandı. İstenilen twestin gerçekleşmemesi ve üzülerek söylüyorum ki kötü kadının kazanmasını izlemek en basit tabir ile can sıkıcıydı. Yok, yok bu hislerimi anlatmadı. Resmen sinir bozucuydu. Kadın önce ölen oğlunun yanına, oğlunun en yakın arkadaşını göndermeye çalıştı. Sonra en yakın arkadaşının oğlunu sahiplenmek için önce en büyük engel olan kocasını, sonra yakın arkadaşı ve kocasını öldürdü. Neticede çocuğu da evlat edinerek amacına, hastalıklı amacına ulaştı. Bir dönem filmi olması çok değerli. O dönemin giyim tarzı başta olmak üzere her yerdeki eşya ve araçlar, seçilen renkler ve uyumları harikaydı. İki kadının oyunculukları ve rolleri dışında diğer roller figüran gibi kaldığı için başka oyunculuklardan bahsetmeye değer değiller. Filmin adının Alice’in arkadaşından şüphelenmesine neden olan içgüdü mü yoksa annelik hislerini giderebileceği başkasına ait çocuğu ele geçirebilmek için dört kişiyi öldüren vahşi güdü müydü anlayamadık. Neticede sinir bozucu bir sonu olan iyi bir filmdi.
Baş edilemez olan ile baş etmenin bir yoluda kaybettiğin kişinin yerine başkasını koymaktır da bunun cıvcığını çıkartan bi yapıma döndü. 60'lar Amerikasın da bir baliyöde iki iyi arkadaşın suçluluk duygularıyla birbirini hırpalamasını izledik ilk bir saat.
Sonrasın da ise olaylar abartılı hatta uçuk bir hal aldı ki bekleneni yapmayın, ucuza kaçmayın diye haykırmak istedim. Ama yaptılar iyi olabilecek bir dramayı vasat bir gerilime çevirdiler.
Sıradan bir ev kadınının çocuğunu kaybedince, yaşadığı acıyla bir kaç ayda acımasız bir seri katile dönüşmesi nerden baksanız abest. Hedefe giden her yol mubahtırı uygulayan bir insan, Celine nin de dediği gibi bir canavardır.