En popüler tatil köyü Acapulco'da istediği işi alınca Meksikalı genç bir adamın hayalleri gerçek olur. Fakat çok geçmeden bu işin sandığından çok daha karışık olduğunu fark edecektir.
Acapulco
8,0/10
(1 oy)
1
kullanıcı bu
diziyi izledi
diziyi izledi
Hata Bildir
Listeme Ekle
veya
Yeni Liste Oluştur
Liste ismi en az 3 karakter olmalıdır!
Film Afişi

Yorumlar (1)
Dizi 80'lerde geçiyor. Bunu iliklerinize kadar hissettiriyor; ki zaman zaman kendimi 80'ler Meksika'sında yaşamış hissettim. Saçlara, kostümlere, makyajlara ve şarkılara çok özenilmiş. Ama en güzeli; bu dizide geçmişin samimiyeti var. Hikaye ve karakterler hem çok doğal, hem içten. Bazı esprileri bizim kültürümüzden uzak görünse de; dizi zaman zaman gerçekten gülümsetiyor. Maximo'nun hayallerinin peşinden nasıl koştuğunu izlemek keyifli. Julia ile arasında neler geçeceğini merak etmek de öyle. Çünkü dizi bu ikili odaklı gözükse de; aslında ikisini yakınlaştırdıkça araya engeller de koyuyor. İkisinin de büyük hayalleri var. Her bölüm bir sonrakini merak ettiriyor. Hem Julia, hem Isabel çok güzel bu arada. Kabul etmek gerekir ki; Maximo'da da şeytan tüyü var.
İkinci sezonun ortasında 3-4 bölüm ana hikayeden uzaklaşıyor hissiyatı veriyor. Fakat son 3-4 bölümde yine ritmi yakalıyor. Çekimler ve renkler müthiş. Oteldeki hayat çok dolu dolu ayrıca, öyle bir ortamda çalışma isteği uyandırıyor. Ben diziyi izlerken pek çok duyguyu yaşadım. Mutlu da oldum, hüzünlendim de... Gülümsedim de, gözlerimin dolduğu da oldu. Dizi bana unuttuğum güzel duyguları da hatırlattı. Geçmişe götürüp düşündürdüğü de oldu. Aslında bu dizide; hayatın bize her zaman ikinci bir şans verebileceği, kapanan kapıların hemen ardından yeni kapıların açılabildiği, bir sonun aslında yeni bir başlangıç olabildiği gibi günlük hayatta çok iyi bildiğimiz ama çok da öyle yaşamadığımız mesajlar da veriliyor. İkinci sezon merak uyandırıcı şekilde bitti. Henüz ortada üçüncü sezonun fragmanı bile yokken üçüncü sezonu iple çekiyorum.
Esteban'ın güzel bir repliğiyle bitireyim : "Kalan günlerimi seninle geçirmekten daha çok istediğim bir şey yok."