Halloween 3: Cadının Mevsimi

Birinci bölümde Paul'e vermek için can atan Nancy Kyes ölmüştü. Onu burada başkahramanın eski eşi Lynda rolünde canlı görünce izlemekten vazgeçme noktasına geldim. Ama yine de seriyi bozmamak için filmi izlemek istedim. Gerçi bu filmin ne kalite ne konu ne de içerik olarak önceki iki filmin devamı olduğunu kimse iddia edemez. Michael Myers yok, Laurie Strode yok. Ona rağmen nasıl Halloween 3 oluyor onu anlamaya da imkân yok.
Oyunculuklara gelirsek Stacey Nelkin’in oyunculuğu berbat ötesi. Babasını kafası kopmuş halde görüyor ve neredeyse hiç tepki vermiyor. İnsan babasının dizine çay dökülse bundan daha çok tepki verir.
Halloween 1 ve Halloween 2 usta işi gerilim filmleriydi ama bunda gerilimi beceremeyince korku öğeleri ile işi kıvırmaya çalışmışlar fakat onu da becerememişler, yer yer distopik sahneler vardı onlar uzatılsaydı belki filmin nispeten orijinal kabul edilebilecek bir yönü olabilirdi.
Senaryoda ciddi mantıksızlıklar var: Kadın babası için riske girip adamla motele gidiyor ve orada hormanları tavanda herifle deli gibi sevişiyor. Ablacığım senin daha dün babanın kafasını kopardılar. Sen de umursuyorsun ki işin peşine düşüyorsun. Hem dert hem zevk bu kadar homojen olabilir mi, akıl almıyor. Bir de benzin istasyonundan kanal kapatan anonim adam meselesi var. Ulan gerçekte kıçını yırtsan kimse seni on saniye dinlemez ama burada adamın lafına bakıp kanallarda yayın kesiyorlar. Vay anasını diyorum ne diyeyim. Teknik konuların imkânsızlıklarına girmeye gerek yok, tamamen izle geç.
Filmin güzel bir tarafı varsa o da cadılar bayramının kökeni hakkında sizi birazcık bilgilendiriyor olması. Bayramın bir kelt geleneği olan Samhain’e ve pagan dönemine kadar uzanıyor olmasından bahsedilmesi sizi biraz araştırma yapmaya itebilir. Bu da bir parça entelektüel içerik olduğundan artı puanı hak ediyor.
Neticede İMDB’de 5.1 alan bu film aldığı puanları yalnızca isminden almış olmalı. Yoksa 4.0 puanı zor alır. Sinemalar.com’daki 6.6 için diyecek tek kelime bulamıyorum. Bizim millet kalitesizliğe o kadar alışmış ki bunu bile beğeniyor.

Hatırlamıyorum ama bir sinema eleştirmeni "halloween 3 eğer hallowen adını taşımasaydı bu film sinema tarihinin bilinmeyen tozlu raflarında yer alacaktı" demiş bende o eleştirmene hangi rafta olursa olsun uğur film ne yapar ne eder bu filmi çıkarırdı diyorum. Şaka bir yana aslında görüntü olarak fena değil bence güzel bir görüntü yönetmeni ile çalışılmış senaryoyu biraz güçlendirip bazı saçma ve gereksiz sahneleri atıp 1,2 de sağlam oyuncu konsa idi bence çok güzel bir cadılar bayramı başlangıç filmi olurdu seri katil mike'nin nasıl bu hale geldiği felan ama olmadı çok kötü bir film olarak insanların hafızasında kaldı ben yine de bir şans verin derim zira 5. ve 6. filme dikkat ederseniz bu filmdeki cadılık tarikat vs olaylarından biraz esinlenildiğini anlarsınız.