Vera'nın Şöförü
7,9/10
(63 oy)
19
kullanıcı bu
filmi izledi
filmi izledi
42
kullanıcının
favori filmi
favori filmi
Vera'nın Şöförü Filminin Konusu
Rus Yönetmen Pavel Chukhray’ ın yönettiği, romantik drama türündeki Vera’nın Şöförü, 1960 yılında Sovyet Rusya ve Küba arasında yükselen, soğuk savaşın ardındaki insanlık dramını anlatır. Film General Serov (Bogdan Stupka) ve onun fiziksel engelli kızı Vera (Yelena Babenko) erafında döner. Vera içki ve sigara kullanan, göz alıcı ancak fark edilir fiziksel engeli olan bir kızdır. Viktor (Igor Petrenko) genç bir kızıl ordu askeridir. General adına çalışmaktadır. Viktor ,Vera’nın özel şöförü olarak göreve atanmıştır. Victor, Vera’yı görür görmez ona ilgi duymaya başlar. Linda, (Yekaterina Yudina) Generalin uzun boylu sarışın güzel hizmetçisidir.O da Viktor’dan hoşlanmaktadır. Ancak Viktor, yavaş yavaş Vera’ya aşık olmaya başlamıştır. Vera’nın küçük bir sırrı vardır. Kübalı askerin(Dimitri Vysotsky) çocuğuna hamiledir. Vera’nın odası, Küba kültürü ve hatıraları ile doludur. Ernest Hemingway’in, Küba dansçılarının posterleri, Küba müziğine ait kayıtlar, Vera’nın odasının ambiyansını oluşturur. Vera odasında iç çamaşırları ile dans ederken, Linda onun bu küçük sırrını öğrenir.
Bu filmleri de beğenebilirsiniz
Filmi Ekleyen: dirty54
Hata Bildir
Listeme Ekle
veya
Yeni Liste Oluştur
Liste ismi en az 3 karakter olmalıdır!
Film Afişi

Yorumlar (16)
İnsanlardaki kirlilik olduğu gibi sisteme ve topluma da yansıyor. O kadar kirli olup hayatta kalmak mümkün mü? 75/100
Filmin sonu bir dramaya yakışır biçimde biter. Filmde dikkat edilmesi gereken üç nokta vardır ki kısa diyaloglar ve az kelimeler sinema sanatı ile ne kadar çok şey anlatır bir kez daha ortaya çıkarır.
1.Generalin İfade Verirken Diyaloğu
- 5 yıldır hiç kimse bu gemiyi umursamıyordu? Ne değişti?
- Zaman değişti. Ülke ve parti kendilerini yeniliyor.
Burada devletteki dönüşümü özetleyen bir diyaloğa şahit oluyoruz. General görevdeyken bir geminin batırılmasından mesul tutulmuş ve bu soruşturmayla daha bir çok gedikler aranarak günah keçisi ilan edilmek istenmiştir. Devlet zamanın gerektirdiklerini yaparken geçmiş zamanın gerektirip şimdinin reddettiklerinin hesabını da o işi yapanlardan biri yada birkaçına keserek kendi bekasını devamlı kılar ki şahısların ezilmesine rağmen sistem yürüsün. Mürettebat telef olsa da yeni mürettebat alıp gemiyi yürütmelidr.
2. Terayağlı Patatesi Püresi ve Çocukluk
Vera yine buhranlı anlarından birindedir. Eve gelir ve ortalığı yıkıp dökmeye başlar. Eline bir bıçak alır. Kendine zarar verme noktasına gelmiştir artık. Kendinden geçmiş onu durdurmaya çalışan babasını dinlememektedir ki babasının ona yaptığı bir teklife kadar:
Terayağlı patates püresi ister misin Vera? Çocukluğunda sevdiğin gibi? Tıpkı çocukluğundaki gibi. İmkan olsa hepimizin dönmek isteyebileceği çocukluğu hatırlatan bir imgedir tereyağlı patates püresi. Vera’yı çocukluğuna, saflığına ve kirlenmemişliğe götüren bir imge.
3.Erken Doğum
Vera çektiği acılar sebebiyle erken doğum yapar. Bir kriz sonrası gelen doğum sancısı bize annenin içindeki acıların gücünü gösterir. Acıların kuvveti o kadar büyüktür ki çocuğu bünyesinden koparır ki bir evladı annesinden hem de anne tarafından gelen bir istekle koparılması ne kadar güç bir şeydir. Yahut da acıların şiddetine dayanamayan bebeğin artık anneden kopmak istemesini gösterir.
Sessizliği dinleyebileceğiniz, hayal edebileceğiniz ve hayata dair çok şey bulabileceğiniz bir film Vera’nın Şoförü. Vera gibi aciz kaldığımız zamanlarda şoförümüzü dışarıda değil içerde aramak bir insan için en doğru yol olacaktır.
Bence sıkıcıydı yani bnm tarzımdaki bi film deildi
Belki swnler wardı ama bnm tarzm bi film deildi
Tarhlerdn sadece türk askerleri we atatürkle ilgillileri izliorm
Bnce sıkıcydı sevmedm filmn başndn beri bni sarmadı
Bnce izlemsnzde bşi kaybetmzzsnz