THX 1138

evet dogukana çok saygılı bir yorum yapmıştım fakat kafası bir fikir telakkisine izin veremeyecek kadar ufak bir beyne ev sahipliği ettiği için olacak, beni engellemiş. ne kadar saçma bir beyni olduğunu anladı veya belki de. böyle küçük beyinli arkadaşlar bir memleketten defolup gitse süper olur. siz ancak meydanlara çıkıp böğürmeyi bilirsiniz. bu memleket için ne yaptın denince de "böğürdüm" dersiniz.
neyse... ben de aynı yorumu buraya kopyalıyorum.

komunist düzende kimse aç kalmaz doğrudur. fakat kimse özgür de yaşayamaz. yani karnını doyurmak için finansal özgürlüğünden fedakarlık edersin. hayatı sadece yemek yeyip ölmek olarak görüyorsan eyvallah. bu senin seçimin.

kapitalist düzende ise yine dediğin kısmen doğrudur. fakat birilerinin oturduğu yerden para sayması bu kadar kolay ise o zaman sen yap da sen para say:) hayır kardeşim bahsettiğin gibi bir dünya, yani para babalarının oturup sadece para saydığı bir dünya, yok. o villasında oturup para saydığını zannettiğin adamların bir gecesi yok ki kafasını yastığa huzurlu koysun. bu aşırı solcu bazı gurupların, acayip, nereden geldiği belli olmayan düşüncesidir. sanki hayatlarında bir tane para babası ile beraber yaşamışlar da oradan biliyorlarmış gibi... fakat işçi sınıfının bazı durumlarda köleleştiği kısmen doğrudur.

dolayısı ile saf kapitalist sistemi savunan da, saf komunist sistemi savunan da (özür dilerim bu ifadem için) dangalağın önde gidenidir. bu yüzden hibrit sistemler ile yönetilir dünyadaki pek çok sistem. yani kısmen serbest piyasa ekonomisinde sosyal bir devlet.

film ile ilgili ise "Amaç cinselliği yok ederek nüfusu belli bir sayıda tutabilmektir." bu ibare kapitalist bir düzeni yansıtmaz. çünkü insan demek para kazanmak demektir. daha fazla insan olursa, senin bahsettiğin gibi para babaları zengin kesime hizmet verecek, fakir kesim sefalet çekerken. daha az ürün piyasaya sürerek daha fazla gelir elde edecek, dolayısı ile tek el oluşturabilme şansı olacaktır. fakat komunist düzen buna izin vermez ve insanların hayatına direk müdahale ederek nüfusu sabit tutarlar. dolayısı ile kapitalizm ile uzaktan yakından bir ilgisi olmayan, yani kapitalizm düşmanı bir fikir ortaya konmuş olur bu şekilde. saygılar...

George Lucas'ın ilk uzun metrajlı filmi. Filminde aslında bizleri ve yaşadığımız dünyayı da tasvir eder. Kafalarımıza sıkılan kapitalizm ve harcama içgüdüsü; din kurumlarının üzerimize yaptıkları baskı ve zorlama; çocukluktan itibaren içimize enjekte edilen dini inanç; bizi, hareketlerimizi ve kararlarımızı; vicdan özgürlüğümüzü doğduğumuz bu günden yana izleyen 3. göz; yukarıdakiler yani hükümet... Gerçekten Lucas, gizliden gizliye gelecek atmosferiyle buluşturduğu bu filminde aslında bizi tasvir etmektedir. Tasvir edilen bu gelecek atmosferi, bizim gelecek zamanlarda da değişmeyeceğimizin, tekdüzeliğimizin ve otoriterliğimizin aynı kalacağının mesajını verir. Yaşantılarımız aslında bu filmdekinden farksız ve tekdüzedir. Doğduğumuz günden, öldüğümüz bu güne kadar bize dayatılan ahlak kurallarıyla ve doğru kabul edilen kavramlarla yaşar gideriz. Bunları sorgulayan ve bu yaşantıya karşı çıkan, zincirleri kıran özgür düşünce yanlıları her zaman olur ve olacaktır. İşte THX 1138'de bunlardan birisidir. Filmin konsepti, tasarımları, hele hele görsel efektleri yılına göre gayet güzeldir. Tasarımların bembeyaz oluşu, insana içinden çıkılmayan, sonsuz ve kırılmaz bir sistem etkisi yaratır. Gerçekten de, filmin dekor tasarımları çok boğucu ve etkilidir. Vermeye çalıştığı mesajda dişe dokunurdur fakat filmin sunumu birazcık vasat kalmıştır kanımca. Absürt ve sinir bozucu sahnelerin çokluğu; diyalogların kısırlığı ve azlığı; bunun üstüne de işlenişin yavaşlığı eklenilince filmin albenisi haliyle düşüyor. Bir yönetmenin ilk uzun metraj performansına göre gayet yeterli ve filmimiz, yönetmenin ileriki yıllardaki projelerine dair bir sinyal niteliği taşımakta. Sıkıcı ama bir defa da olsa izlenmeyi hak eden filmlerden biri olmuş bu... 6.5/10