Aşk 101

35-45 dk aralığında seyreden 8 bölümden oluşuyor. Karakterler daha orta sıra öğrencisi olup bunları yaşasa daha oturaklı olurmuş. Bunlar iyice arka sıradakilerdi. Detaylara bakıldığında, karakterlerin boğuştuğu problem dengeleri iyi oluşturulmuş. Senaryonun laf cambazlıklarını çok sevdim. Yapmacıklık hissi oluşturmadı. Direk sadede gelen konuşmalar gereksiz muhabbetlerin önünü iyi kesiyor. Doğru yerde yapılan küfürler de ona keza. Dizinin formatı gereği gençliğin enerjisini iyi kullanmışlar. Oyunu da kuralına göre oynamışlar. Fazla karamsarlığa izin vermiyor, pozitif bir enerjisi var. Focus filminin bi ilüzyonunu iyiden iyiye araklamışlar: Konser etkinliği için sayılarla ilgili dikkat çekme numarası. Yaşınız kaç olursa olsun okulla keskin anıları hep cebinizde taşıyorsunuz ve bunların sil tuşu yok, kurtulamazsınız. İlk 5 bölüm öyle seri geçti ki, sonrasında kendi adıma bir tıkanma yaşadım. Hani gelecekler mi olayını sakız gibi uzattılar. Müzik seçimlerini çok özenli bulsam bir ton müziği kullanma derdine girme gayretlerine pek anlam veremedim. Özellikle moral motivasyon aşılayan "Natalie Imbruglia - Torn (Left Of The Middle 1997)" şarkıyı arşivime kattım. Dizinin esprili dili de günümüzü yakalar cinsten. Beni kahkahaya boğanlardan en önemlisi: "Öğretmen olarak benden ölüozanlar geyiği bekliyorsan başka kapıya." Eksikleri göz ardı edersek iş yapar bir diziydi. 10/7.5